Ocak 2008 Almanya-Dorsten İzlenimleri
         Ocak 2008 Almanya-Dorsten İzlenimleri
   
                                                    

           LdV projesi kapsamında,
Sıra
no
Katılımcı adı-soyadı
Sınıf
no
Meslek alanı/brans-ünvan
Müd./idareci/öğrt/öğr.
1
Hüdayi COŞKUN
-
Metal Teknolojisi- Bölüm Şefi
2
Recep YILDIZ
348
Metal Tenolojisi/ Öğrenci
3
Salih HALICI
516
Metal Tenolojisi/ Öğrenci
4
Mehmet DÖNER
371
Metal Tenolojisi/ Öğrenci
5
Burhan COŞKUN
471
Metal Tenolojisi/ Öğrenci
6
Cihat ERDOĞAN
468
Metal Tenolojisi/ Öğrenci
7
Raşit ÖZTÜRK
382
Makine Teknilojisi / Öğrenci
8
Uğur MENTEŞ
405
Makine Teknilojisi / Öğrenci
9
Mustafa BALCIOĞLU
390
Makine Teknilojisi / Öğrenci
10
Olcay SOLUN
 
Makine Teknolojisi/ Okul MüdürVekili
 
8 öğrencimiz ve 1 öğretmenimiz ve 1 idarecimizle birlikte Gerede Endüstri Meslek Lisesi Öğrencileri İçin Beceri Eğitimi ve Kültürel Yakınlaşma ana konulu projemizi gerçekleştirdik. İstanbul havalimanında çok müthiş güvenlik tedbirlerini geçip, Düseldorf havaalanına indiğimizde öğrencilerimiz ilk kez yurt dışına çıkıyorlardı. Havaalanında camdan asansörler, filmlerde gördüğümüz havaya asılı olarak taşıma yapan toplu taşıma araçları, temizliği ve düzeni ile farklı bir ülkeye geldiğimiz mesajları vermekteydi.
         Almanya'da otelimize gitmek için otobana çıktığımızda daha önce öğrendiğimiz hız sınırının olmadığına şahit oldum. Fakat genel olarak bizdeki hız sınırlarına insanlar dikkat etmekteydi. Şunu da belirtmek lazım hız sınırı sadece otobanlarda yok, şehir içinde ve otoban dışında hız sınırlarına dikkat ediliyor ve hemen her yolda resminizi çeken insansız radarlar var. Otobanların kenarları çoğunlukla ağaçlık, çevreyi çok göremiyorsunuz. Otoban kenarında yaklaşık 3 metre yüksekliğinde duvarların ne olduğunu sorduğumuzda, bunun duvarın arkasında bulunan yerleşim yerlerini otoban gürültüsünden korumak için olduğunu öğrendik ve şaşırdık. Otoyol kenarında köyü ve şehri olan vatandaşlarımıza yeni bir proje olarak duyurulur.
Kaldığımız Dorsten şehri ve gezdiğimiz diğer Almanya şehirlerinde çok katlı ev sayısı çok az. Genellikle iki katlı evler var ve her evin önünde iki üç araba olduğunu gördük. Araba fiyatları ülkemizdekinin neredeyse yarısına yakın fiyatta olduğunu öğrendiğimizde şaşkınlığımız biraz daha arttı. Almanya'daki arabalar diğer Avrupa ülkelerine göre daha yeni. Bunun nedeni de eski model arabaların çevreye verdiği zararları azaltmak için vergilerini hükümet kasıtlı olarak yüksek tutuyor. Otobandan bahsetmişken özel arabalarda genelde tek kişi veya iki kişi seyahat ediyorlar. Kalabalık bir ailenin seyahatine şahit olamadım. Otoban kenarında rüzgâr enerjisi ile elektrik üreten türbinlerinin yoğunluğu bizi çok şaşırttı. Hükümet çevreye saygılı enerji üretebilmek için bu tesislerin kurulumuna yüksek fiyattan satın alarak teşvik veriyor. Ziyaret ettiğimiz okullar enerji ihtiyaçlarının bir kısmını, hatta yüzme havuzlarının ısınmasını güneş enerjisi panellerinden üretilen elektrik enerjisi ile karşılıyor.
 
     Kaldığımız çevre yoğun bir sanayi bölgesi olmasına rağmen hava çok temizdi. Günde beş saat uyuduğunuzda sabah çok erken dinç olarak kendiliğinden kalkabiliyorsunuz.
Kaldığımız bölge çok düz bir bölge olmasına rağmen çok büyük ormanlık bir tepeye çıktık. Tepenin nasıl oluştuğunu sorduk. Maden ocaklarından çıkarılan kömür artıkları yığılarak önce tepeler oluşturuluyormuş. Sonra bunların üzeri topraklarla örtülerek ağaçlandırılıyormuş. Ağaçların büyüklüğü ve etrafın yeşilliği doğrusu beni çok etkiledi ve çevre konusunda duyarlılığımızı daha da arttırmamız gerektiğine inanıyorum artık.
Almanların sözlerine sadakatini ve dakik olmaları ile ilgili şahit olduğum bir hadiseyi anlatmak istiyorum. Bir fabrika 15 yılını dolduran işçilerine yemek verecekti. Bir Türk işçisine servis otobüsü 14.23'e randevu vermişti. Merak ettiğimden ben de bekledim. Otobüs gerçekten saat tam 14.23'te geldi. Ne bir dakika önce ne de bir dakika sonra.
            Sabah erkenden kalkınca etrafı gezmek de güzel oluyor. Almanlar sabah erkenden kalkıp köpeklerini dışarı çıkarıyorlar veya kendileri spor yapıyorlar. Yaşlı bir bayanın şehrin dışında ormanlık bir alanda tek başına spor yaptığını görünce güvenlik probleminin olmadığını tercümanımdan öğreniyorum.
            Almanya'da gezerken birçok fabrikanın kapalı olduğunu gördüğümde bu fabrikaların Uzakdoğu ülkelerine taşındığını öğreniyorum. Almanya'nın kalkınmasında çok önemli bir yere sahip olan kömür madenlerinin bile birçoğu Çin'den çok ucuza kömür ithal edildiğinden dolayı kapatılmış. Sorunlar her yerde birbirine benziyor. Çin birçok ülkeyi etkilediği gibi Almanya'yı da etkilemiş. Almanlar eski bir kömür madenini müze haline getirmişler. Burada hediyelik eşya alıp yeraltına inebiliyorsunuz. Yeraltında galeriler oluşturulup, kullanılan alet ve makineler çalışır halde yerleştirilmiş. Bu makineleri rehberiniz çalıştırıp size kömürün çıkarılmasını gösteriyor. İşsiz kalan mühendisler maden çıkarmak için makine üretiminde çalışıp yeni alet ve makineler geliştiriyorlarmış. Bu makineler de Çin'e satılıyormuş. Gelişmiş ülkeler Çin'den mal alsalar bile makine ve teknoloji satarak ticaretlerine devam ediyorlar.
                Almanya'da kira, meyve, sebze dışında günlük hayat Türkiye'dekinden ucuz. 2000 Euro'ya mont da gördüm, 8 Euro'ya mont da alabiliyorsunuz. 8 Euro'luk mont üstelik oldukça kaliteli. İndirimleri takip ederseniz 20 Euro'ya markalı, orijinal ayakkabılar alabiliyorsunuz. Üstelik firmanın kendi mağazasından.
          Almanya'da Çin Lokantaları çok yaygın. Hemen her mahallede bir Çin Lokantası var ama emin olun Türk dönerciler de en az onlar kadar var. Türk dönercilerin dernekleri ve yayın organları var ama daha hızlı organize olup değişikliklere daha hızlı ayak uydurmaları gerekiyor.
        Almanya ve komşu ülkeleri nehir taşımacılığına çok uygun. Buna rağmen 1920'li yıllarda çok büyük kanallar yaparak taşımacılık yapmaya başlamışlar. 30 tırın taşıdığı yükü taşıyabilen kanal gemileri var. Kanallar vasıtası ile Hollanda'dan alınan bir kömür Fransa'ya taşınabiliyor.
 
        Bu gemilerin üzerinde insanların arabaları var ve genelde eşleri ile birlikte çalıştıklarını öğreniyoruz. Seviye farkını da havuzlarla halletmişler. Böyle bir havuzu ziyaret edip çalışmasına şahit olduk.
        Eğitim sisteminde her şey uygulama ile öğretiliyor öğrencilere. Deney setleri genelde şeffaf ve çalışmasını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Her öğrenciye bir bilgisayar verilip simülasyon ile öğrenciye gösteriliyor. Öğretmenler derslerin teorik kısmını anlatıyor, uygulamasını atölyede teknisyenler gösteriyor. Her firmanın sponsoru olduğu bir okul veya bölüm var. Burada firma kendi aletlerini yerleştirip öğrenciye öğrettiriyor ve kendi bünyesinde staj yaptırıyor.
       Okulların bahçe duvarları yok. Öğrenciler kıyafet konusunda tamamen serbestler.
Her yaşta bir meslek lisesine gidip meslek sahibi olabiliyorsunuz. Kömür madeninin kapanması dolayısı ile işsiz kalan 40 yaşlarındaki bir vatandaşımız emlakçılık kursuna gidiyordu. Seyahat ederken bir bayanın yol asfaltlama işinde çalıştığına şahit oldum.
 
 
 
Hollanda
          Bir AB ülkesine girince diğerlerine vizesiz gidebiliyorsunuz. Komşu ülke olan Hollanda ve Amsterdam'ı gezme fırsatı bulduk. Seyahat ederken bir ülkeden diğerine geçtiğinizi anlamıyorsunuz bile. Avrupa ülkelerimde yol kenarlarında bizdeki gibi tesis, lokanta vb. bulmak zor. Genelde petrol istasyonlarında makinelerden kahve, süt capuçino içebiliyorsunuz. Almanya-Hollanda otobanının etrafında değişik çiftlikler vardı ve otoyol kenarında bizdeki gibi tel örgü ve yüksek bir bariyer yoktu. Atlar, inekler, koyunlar uysal uysal otobanın çevresinde otluyorlardı. Memleketimin atı, ineği, koyunu olsa aynı uysallıkta otlar mıydı acaba diye merak ediyorum.
         Amsterdam kanalların içine kurulmuş bir şehir aynı Venedik gibi. Venedik'ten farkı hem sokak var hem de kanallarda teknelerle gezebiliyorsunuz. Tekne turu yaparken büyük teknelerde yaşayan insanlar olduğunu gördüm ve bu insanlar bu tekneleri ev olarak kullanıyorlarmış. Tarihi binaların arasında burada güzel bir tekne turu yapmanızı tavsiye ederim ama gitmeden önce şehir hakkında bilgi veren bir kitap okumalısınız.
       Amsterdam'da gezerken hemen büyük firmalar, büyük bankalar ilginizi çekiyor. Gezerken Mehmet Akif Camii gözümüze çarpıyor. Vatandaşlarımızı hemen tanıyorsunuz. Türkler eski bir kiliseyi satın alıp camii yapmışlar. Amsterdam tam bir dünya şehri. Her ülkeden insanlar bulabiliyorsunuz. Çinlilerin mahalleri var, Afrikalıların ayrı mahallesi var. Mehmet Akif Camii'nde ismini daha önce duymadığım bir ülkenin vatandaşı olup, orada makine mühendisliğinde okuyan Afrikalı bir öğrenci ile tanıştım. Kebapçılar Filistinli idi. Amsterdam'da gezerken Arjantin Lokantası gördüm. Kendi kendime Güney Amerika’dan buraya gelip lokanta açılmış ise her ülkenin vatandaşı bulunur diye düşündüm. Amsterdam düz bir şehir olmasından dolayı bisiklet çok yaygın. Her yerde bisiklet park yerleri var. Hatta bisikletler için yapılmış katlı otoparkı hayretle gördüm. Tek kişilik yolcu taşımacılığında kullanılmak üzere tasarlanmış üstü kapalı bisikletler var.
 
Fransa
        Fransa'ya gidip Paris'i görmemek olmaz diye düşünüp bir günümüzü de Paris'e ayırdık. Paris çok güzel bir şehir. Eiffel kulesine çıkıp Paris'i bir görmek gerekir. Paris'te çift katlı metrolar kullanılıyor. Öğrencilerimizle metroya bindiğimizde öyle bir utandım ki anlatamam. Metroda herkesin elinde bir kitap veya gazete var ama bizim elimizde sadece Paris'in haritası vardı. İnanın çok mahcup oldum kendi kendime. Paris'te gezerken hemen farklı bir yerde film çekimi görebiliyorsunuz. Da Vinci'nin Şifresi filminin çekildiği Louvre müzesini ve bahçesindeki cam piramidi görüp gezmenizi tavsiye ederim. Şanz Elize Meydanını görüp mutlaka gezmek gerekiyor. Paris'i gezmek için kesinlikle bir gün yetmiyor. Notre Damme Kilisesi'ni gezdik fakat filmde anlatıldığı kadar haşmetli olmadığını gördük.
            Fakat diğer ülkeler sahip oldukları güzellikleri çok güzel pazarlıyorlar. Bizim eserlerimiz güzel reklâmı yapılsa diğer ülkelerden çok daha fazla turist çekebiliriz diye düşünüyorum.  
                                                       
 Belçika: Belçikanın Atomiumu ve Çikolatası Meşhurdur.
 
 
SAAT
 
 
Bugün 3 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol